Bu bir oyalama ve oyalanma yazisidir. Ankara'da bir gece yarısı yazılmıştır.
*Bi tişört varmış, üzerinde "ruh öküzümu arıyorum" yazan. Hah iste ben ondan istiyorum. Gerçi buldum sanmıştım ama sanırım yanılmışım. O yüzden aramaya devam.
*Kaşımda ki zımbırtıya sürmem gereken pomadı annem, benden daha çok takip ediyor. Yine söyledi şimdi "yatmadan sür" diye. Ben de her seferinde kendi kendime "yatmadan önce oje sürmeyeyim" diyorum ama yine sürüyorum. Bu sefer bi de kurusun diye bekliyorum, uykum geliyor falan. Yalnız renk çok güzel oldu, söyleyeyim.
*Uzun ve ayrıntılı bir Ankara yazısı hazırlıyorum. Yarın ya da öbür gün yayınlayacağım. Bir kaç yer öğrendim, takip edin.
* Su aralar babam, benden daha çok kitap okuyor olabilir. Olabilir. Evet.
*Su anda televizyonda Baba var. Vaftiz sahnesi... Baba, kilisede vaftiz törenindeyken; ekip dışarıda intikamın hasını aliyor. Bizde #ezikböcek le ağzımızın suyu akarak izliyoruz. Bu arada benim favori sahnem "at kafası" sahnesidir. Heyt be!
* Çin yemeği denince ayarımı kaybedip, insanlıktan çıkmış gibi yememin bir açıklaması olmalı. Bir kazan sebzeli erişte ve ananaslı tavuk yedim yahu!
* Annem, #ezikbocek in eve aldığı aslanağzını görünce "en tırt çiçeği almışsın sen de" dedi. Bütün sabah buna güldük. Annem, bir şeye "tırt" dedi ya! Zaten o çiçek iki güne kalmaz mefta olur.
* Elbise bakmaktan, almak zorunda olmaktan, almaya çalışmaktan nefret ediyorum. Fena halde sekilsiz bir vücudum olduğu için hic öyle "ay tam oldueaeae" dediğim bir deneme ani olmadı. Yok üstü pot olur, yok boyu uzun gelir, yok poposu dar gelir. Kaburgalarimi saymıyorum, göbeğimi söylemiyorum bile. Zaten bir sıkılıyorum ki o soyunma kabinlerinde; çığlıklar atarak çıkasım geliyor. Bir de her elbiseye pul payet, fiyonk felan koymanız şart mı? Neyse, yine elim boş döndüm ama azimliyim. Dahası mecburum. İki haftaya bu isin hallolması lazım.
Muhatabına not: Cengiz Özkan , Ben Bir Ceylan Olsam. Dinle derim... Tabi dinlemediysen.
*Bi tişört varmış, üzerinde "ruh öküzümu arıyorum" yazan. Hah iste ben ondan istiyorum. Gerçi buldum sanmıştım ama sanırım yanılmışım. O yüzden aramaya devam.
*Kaşımda ki zımbırtıya sürmem gereken pomadı annem, benden daha çok takip ediyor. Yine söyledi şimdi "yatmadan sür" diye. Ben de her seferinde kendi kendime "yatmadan önce oje sürmeyeyim" diyorum ama yine sürüyorum. Bu sefer bi de kurusun diye bekliyorum, uykum geliyor falan. Yalnız renk çok güzel oldu, söyleyeyim.
*Uzun ve ayrıntılı bir Ankara yazısı hazırlıyorum. Yarın ya da öbür gün yayınlayacağım. Bir kaç yer öğrendim, takip edin.
* Su aralar babam, benden daha çok kitap okuyor olabilir. Olabilir. Evet.
*Su anda televizyonda Baba var. Vaftiz sahnesi... Baba, kilisede vaftiz törenindeyken; ekip dışarıda intikamın hasını aliyor. Bizde #ezikböcek le ağzımızın suyu akarak izliyoruz. Bu arada benim favori sahnem "at kafası" sahnesidir. Heyt be!
* Çin yemeği denince ayarımı kaybedip, insanlıktan çıkmış gibi yememin bir açıklaması olmalı. Bir kazan sebzeli erişte ve ananaslı tavuk yedim yahu!
* Annem, #ezikbocek in eve aldığı aslanağzını görünce "en tırt çiçeği almışsın sen de" dedi. Bütün sabah buna güldük. Annem, bir şeye "tırt" dedi ya! Zaten o çiçek iki güne kalmaz mefta olur.
* Elbise bakmaktan, almak zorunda olmaktan, almaya çalışmaktan nefret ediyorum. Fena halde sekilsiz bir vücudum olduğu için hic öyle "ay tam oldueaeae" dediğim bir deneme ani olmadı. Yok üstü pot olur, yok boyu uzun gelir, yok poposu dar gelir. Kaburgalarimi saymıyorum, göbeğimi söylemiyorum bile. Zaten bir sıkılıyorum ki o soyunma kabinlerinde; çığlıklar atarak çıkasım geliyor. Bir de her elbiseye pul payet, fiyonk felan koymanız şart mı? Neyse, yine elim boş döndüm ama azimliyim. Dahası mecburum. İki haftaya bu isin hallolması lazım.
Muhatabına not: Cengiz Özkan , Ben Bir Ceylan Olsam. Dinle derim... Tabi dinlemediysen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder