18 Ağustos 2011 Perşembe

CANIN NE İSTİYOR?


Biz hep bir sonraki adımın ne olacağını hesaplamaya çalışıyoruz ya; işte tam orada hata yapıyoruz. Aslında bir sonra ki adıma gelene kadar attığımız adımdan keyif almayı öğrensek başımız hiç ağrımayacak. Her şey ille de çok anlamlı, çok yerinde, çok mantıklı olsun diye uğraşmasak hayat baya kolay olacak. Çünkü yaptığımız zaten olmayacak bir şeyi istemekten başka bir şey değil. Hem ayağımızın altında ki buz tabakasını incelttikçe inceltiyoruz hem de “aman kırılmasın” diye dua ediyoruz. Ya bi’ tepinme o zaman üzerinde! Bi’ rahat dur di mi? Yok, olmaz.

Ne zamandır yarın sabahınızın garantisi var? Ya da ne zamandan beri siz bir ilişkinin, bir adamın, bir kadının, bir işin, bir evliliğin bir sonra ki gününden veyahut gidişinden bu kadar emin konuşabiliyorsunuz? Hepimiz Nostradamus’un torunlarıyız da benim mi haberim yok? O anda olmak istediğimiz yerden, yanında yatmak istediğimiz adamdan, yemek istediğimiz tatlıdan daha önemli bir şey var mı sanıyorsunuz? O iki dakikanın bir tekrarı yok. Bir dakika sonra yeni bir iki dakika başlayacak. Ya bi’ kanırtmasak keşke kendimizi… Bİ’ kanırtmasak hayatımızı… Ben de yaptım ve bazen hala yapıyorum; ama yanlış yapıyorum biliyorum.

Zamanında hep o anda aklıma eseni yaptım, söyledim, gittim, buldum falan diye başıma gelen onca şeyi yazdım ya hani; bak bunları yapmasam bu hayata dair anlatacak tek satırım olmazmış.

Bugün olsa ben yine o on dakika da iki bardak votkayı devirip yanan gözlerime rağmen elini tutardım. Bugün olsa yine o kilisede mum dikip ruhu kurtulsun diye dua ederdim. Bugün olsa ben yine o akşam otele dönmez, orada kalır o terasa çıkardım onunla. Bugün olsa yine toplardım valizi İstanbul’a gelirdim. İşi bırakır okula giderdim. Okulu kırar Mavi Sakal’ a giderdim. Dersi eker kavak altında kekikli tavuk yerdim. Yapardım anasını satayım! O kavak altında tanıdığıma pişman olacağım adamla oturdum sanıyordum ama ondan da pişman değilim. O kilisede ruhuna dua edeceğime yüzüne tükürseydim demişimdir belki zamanında ama yok demedim. Lanet olsun ya deyip devam ettim. Ettik. Ediyoruz. Edeceğiz. İnsanız be biz! Yenilmek bizi ancak hırslandırır. O kadar… Ama bak geride kalanların hepsi can yakmıyor. Bi’ cesaret o zaman hadi, sadece canının istediğini yapmaktan bahsediyorum. Dünyayı kurtarmaktan değil! Sadece kendi canının istediğini yapmaktan…

not: "peki bu resim ne" diyen varsa; şu anda bir dilim tiramisu için yapabileceklerimin sınırı yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder