27 Ağustos 2012 Pazartesi

GRAF VE BENİM ORTAK NOKTAMIZ



Güneş yanığı güzel bir şey, hoş bir şey de yandığınız gün ya da o günün akşamı değil. Mesela bundan birkaç gün sonra. İnsan derisi tuhaf bir mekanizma. Benim gibi güneşin altında yatmaktan çok suda oynayan, burnunda ki hızmaya rağmen burnunu tutarak (ve bunun sonucunda da kanatarak) dalan, su balesi yapan (ya bunu gerçekten görmeniz lazım, bence filme alıp Youtube’da yayınlayalım. Ülkemizi bir daha ki olimpiyatlarda temsil edebilirim), #ezikböcek tarafından omuzlarından tutulup suya fırlatılan, yerden yere çalınan (bu kısımda hiç mübalağa yoktur ve şahitlerim de vardır, biline) bir deniz kuşu bile hart diye yanıyor. Bir de straplez bikinimizi evde unutmasaydık; göğsümüzde kocaman bir U harfi ile yanmazdık ama işte…(Bu arada dün eklediğim yazıya baktımda; bloğu Melisa P.’nin bloğuna çevirmişiz. Öyle hafif erotik mesajlar filan… Gerek yok. Bazı şeyleri açığa vurmamak lazım, herkes potansiyelimizi bilmesin. Avv, n’oluyo be, bak yine yaptım. Tükür, tükür! Edepsiz!)

Hafta sonunu İstanbul’dan kaçarak ama çok uzaklaşmayarak geçirdik. Ben, yeni fıtık teşhisi konmuş ve bir önce ki akşam biraz geç yatmış bir kişi olarak yola yorgun argın çıktım ama maşallah iki günde bir aydır yapmadığım sporu yaptım. Deli miyim neyim? Deli değilsem bile yaşlıyım ben! Orta yaşlıyım.

Herkesin merakla beklediği sonucu söylüyorum (hayır, o değil): sırt üstü yüzebiliyorum! Çok ciddiyim. Biraz yamuk, biraz su çıkararak ve biraz zor oluyor hatta biraz da boğuluyorum ama yüzüyorum. Suda bir yerden bir yere ilerledim ki; bu, yüzdüğüm anlamında gelir.

Ayrıca benim tenise çok fena yeteneğim var. Hayır, bilin diye söylüyorum. Elime ikinci kere raket aldım ama valla seri yapıyorum. Ha, karşımda bir profesyonel yok, #ezikböcek vardı ama olsun. Backhandim biraz zayıf ama çalışırsam o da olur bence. Yeni bir Hülya Avşar doğuyor a dostlar! Gerçi bu sabah bileğim ve kolum ağrıyordu. Sanırım tenisçi dirseği oldum. (bkz: kendini iki günde Steffi Graf sanan eblek)

Bu arada Steffi Graf demişken (parantez içinden nemalanmak); bazen bazı adamlar, öyle bir yerden ortayı çakıyorlar ki; resmen gol oluyor (aklıma olayın vuruculuğunu anlatmak için daha iyi bir örnek gelmedi, idare edin artık). Üstelik haberleri bile olmuyor, ruhları bile duymuyor. ( Yazar burada haberleri olmadan yaptıklarından bahsediyor. Yoksa bilerek, itliğine yaptıkları değil. Ah ondan o kadar çok gördüm ki; ikisini gayet net ayırt edebiliyorum)Galiba en çok da bu yüzden etkili oluyor. Adamın biri, benim neleri sevdiğimi bilmeden, o bilmediği (hakikaten hakkımda doğru dürüst bir şey bilmeden konuşuyor çünkü şu anda bir şey bilmesi mümkün değil) şeyler hakkında öyle örnekler veriyor ki; yok artık diyorum. Sen de mi? Gerçekten mi? Ama bunu çok az insan bilir, sen nereden biliyorsun? Vesaire vesaire… Bunların hepsi, yüzümde aptal bir gülümseme olduğu halde benim içimden sıraladığım cümleler. Ona söylediğim ise şundan ibaret: hadi ya… ya da en fazlası hafif bir gülümseme.

Valla diyorum! Buna sütten ağzı yanan mı dersiniz, sonunda kadın gibi davranmayı öğrendi mi dersiniz, çok mu yoruldun dersiniz; ne dersiniz bilmem ama ben şunu derim: bu iş, biraz sakat bir iş. Normalde ben, ilgimi çeken adam üstüne bir de ilgimi çekecek bir şey söylediğinde gözlerim Japon animelerinde ki kızlar gibi ışıl ışıl parlayarak ona bakarım; o da her şeyi anlar. Şut ve gol! O yüzden burada kalalım, böyle yani. O anlatsın ben içimden şaşırayım ama dışımdan sabit durayım. Ulan bir sefer de, bu sefer de ben durayım. Balıklığım, sazanlığım bir durulsun, bir yatışsın. Bu kez başımı o kadar hızlı belaya sokmayayım.
Bu arada bütün bunları onun blogu okumadığına inancım ve bilgim dâhilinde yazıyorum. Yani patlarsam çok fena patlarız. Ama gidersem yalnız gitmem, sizi de götürürüm ona göre!

Not: Evet, bilerek Graf'ın profil resmini koydum, ne var? Zaten yazının başlığını okuyunca hepiniz aynı şeyi düşündünüz, biliyorum. Hainler, ne olacak...

2 yorum:

  1. yazılara youtube videoları iliştirmeyi öğrenmemiş olduğunu düşünüyorum. Öğreteyim de bu yazıya arifin manchester a attığı golü ekle. Zira bu yazi arifin o golünü ararken gelinecek bir yazi olmuş :) ama kötü bi anlam yok bu söylediğimde.

    YanıtlaSil