Bazı şeyler hiç değişmez.
Mesela, anne-baba öndeyken arabanın arkasında ki kız çocuğu olmak. Onlarca yıl sonra bile, ayaklarını uzatıp; kafanı pencereye dayamak ve yol kenarından akan manzaraları seyretmek. #ezikböcek olaydı, kesin kavga dövüş giderdik ya; yoktu. Düşün bundan yirmi yıl önce o arka koltuğa sığmayıp tepişiyorduk (babam da ikide bir arabayı kenara çekip bizi aşağı atmakla tehdit ediyordu); şimdi o doksan, ben elli kiloyken nasıl sığacağız acaba? Gerçi kendisi artık şöför koltuğuna terfi etti ama olsun; arka koltuğun muhabbeti bakidir.
Mesela Çeşme, hiç değişmez. Değişti sanırsınız, istila edildiği için çok acayip bir şey oldu dersiniz ama özünde değişmez. Hele de aylardan Nisan ya da Mayıssa daha güzeldir. Güneş daha yeni yeni egemenliğini ilan etmeye başlamıştır. Turistler için daha erkendir. Okullar hala açıktır. Ve Çeşme, güzeldir. Kumrucu Şevki'de kumru yemek güzeldir. Allah var güzeldir. Güzel olmasa karnı tokken bile insan oturup kumruları hüpletmez. Ayıp diye bir şey vardır.
Mesela çocukluk arkadaşları değişmez. Yıllar sonra, çok yıllar sonra bile o kapıdan hala daha dün çıkmışsın gibi girdiğin evdir, değişmez. Ama nişanlanır. Zamanı gelince evlenecektir de. Ona daha var, nereden baksan bir buçuk ay. Hem olsun, nişanlanır; nişanlı çocukluk arkadaşı olur. Turkuvaz bir deniz kızıdır benim çocukluk arkadaşım; kuyruğunu arkasında sürükler.
Bazı şeyler de çok fena değişmez. Değişti sanırsın, değişsin diye uğraşırsın. Parçaları oflaya puflaya yapıştırırsın. Bir rüzgar eser, güneş açar sonra radyoda bir şarkı çalar topladığın sekiz parça, seksen parça olarak dağılır. Paramparça olmaz ama her seferinde daha çok parçaya ayrılır. Artık toplayacak halin kalmaması bir yana toplayasın da gelmez. Dağınık kalsın dersin. En azından gözünün önünde olurlar. Kafanı yasladığın yer için başka şeyler düşünürsün ama arabanın iç kaportası bile o düşlerden daha iyidir.
Yemyeşil ormanların, masmavi denizin ve sapsarı mimozaların arasından geçerken bile incecik kırmızı bir sızı duyarsın, duymazdan gelirsin. İşte bir de onun rengi hiç değişmez.
Bu dünyada en güvenli yerlerden biri, o arabanın arka koltuğudur. Sizi orada kimse bulamaz...
ördek beni de kumrucu şevkiye:)
YanıtlaSilyaptığım yorumun sonunda birde "götür" vardı ama nedense yok:D
YanıtlaSilSem, öncelikle seni Allah doyursun :)) orası Çeşme'de bebeğim. Biz ters yöne gideceğiz.
Sil