Şimdi, öfkeli şirin gibi "nefret ediyorummm!" falan diye bağırmayacağım ama hakikaten sinir oluyorum! Üç cümleyle anlatılabilecek şeylerin on üç cümleyle anlatmaya çalışıılmasına, en basit işin bile karmaşıklaştırılmasına (bu nasıl bir kelime oldu yahu!), sabitleri olan bir konuda bile her kafadan ayrı ses çıkmasına, ortayı bulmaya çalışmak yerine insanların "eyhhh" diye kestirip atmalarına, gereksiz konuların gereksiz yere sakızzz gibi uzamasına sinir oluyorum. Tez canlılık veya sabırsızlık hangisidir bilmem ama bence zaten açıksa bir konu neden hala sorguluyoruz ki? Bazı soruların cevabı sadece "evet" ya da "hayır" dır. "Evet ama", "hayır ama aslında" gibi manasız ikinci cümle bağlantıları yapmanın, işi uzatmak ve bir süre daha sonuçsuz bırakmaktan başka bir faydası yoktur ki bunlar da fayda değildir zaten. Oh be!!!
1 Temmuz 2011 Cuma
ŞITRESS
Şimdi, öfkeli şirin gibi "nefret ediyorummm!" falan diye bağırmayacağım ama hakikaten sinir oluyorum! Üç cümleyle anlatılabilecek şeylerin on üç cümleyle anlatmaya çalışıılmasına, en basit işin bile karmaşıklaştırılmasına (bu nasıl bir kelime oldu yahu!), sabitleri olan bir konuda bile her kafadan ayrı ses çıkmasına, ortayı bulmaya çalışmak yerine insanların "eyhhh" diye kestirip atmalarına, gereksiz konuların gereksiz yere sakızzz gibi uzamasına sinir oluyorum. Tez canlılık veya sabırsızlık hangisidir bilmem ama bence zaten açıksa bir konu neden hala sorguluyoruz ki? Bazı soruların cevabı sadece "evet" ya da "hayır" dır. "Evet ama", "hayır ama aslında" gibi manasız ikinci cümle bağlantıları yapmanın, işi uzatmak ve bir süre daha sonuçsuz bırakmaktan başka bir faydası yoktur ki bunlar da fayda değildir zaten. Oh be!!!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder