Şimdi bir bakalım: kendim hakkında bu kadar yanılmış olmam gerçekten şaşırtıcı. İnsanlar hakkında yanılmaya neredeyse alıştım. Ne yaşanmışlıklar, ne geçen zaman, ne yaşımız ne de durduğumuz yer, hiç biri fark etmeden herkes konusunda yanılabiliyorum. En ufak bir pişmanlık belirtisine, en küçük bir çizgi değişmesine bile dayanamayıp “tamam” diyebiliyorum. Bu, hep böyleydi de işte bazen gereğinden fazla “tamam” diyorum sanırım. Ama dedim ya aslında bünye bunlara neredeyse alıştı da kendi hakkında yanılmış olmak daha fena bir şey.
Ben yıllardır kendimi hep yeterince açık ve doğal zannederdim. Evet, insanları kırmamak adına kendimden ödün verdiğim zamanlar oldu. Sadece korktuğum için bir şeyleri sadece kendime sakladığım zamanlar oldu. Ama bunlar mazoşistçe hareketlerdi çünkü bile bile yapıyordum ve kendimden başkasına bir zararım yoktu. Zaten mesele zararsız olmaktı; zarar görene kadar. Ta ki sonrasında, çok zaman sonrasında, ben hikayemi anlattım sanırken; adamın biri ta başlığından itibaren yazılan ne varsa yanlış anlamışsa o zaman sorun sadece o adamda olamaz. Bende de sorun var demektir. Ya kelimelerim yanlıştı ya anlatım tarzım. Belki de yazım okunaksızdı, bilmiyorum. Ben gönül rahatlığıyla kelime üstüne kelime eklerken, eğer ilk yazdıklarım bile okunamamışsa henüz; sadece taş üstüne taş yığmışım bunca zamandır. O kadar da şekilsiz yığmışım ki; paldır küldür dökülüverdiler üzerime. Şimdi de nerede yanlış yaptığımı arıyorum. Tam olarak nereden ya da ne zamandan beri bu yanılgının içinde yaşadığımı.
Pek çok şeyle suçlanabilirim kendi hikayemle ilgili ama yazmadıklarımdan sorumlu tutulamam. Veya yazmayacağım şeylerden. Tıpkı yapmadığım şeyler için yargılanamayacağım gibi. Benim kimseye –en azından elimde bir şey olmadan- yapmayacağım gibi. Bir keresinde demiştim adamın birine bir cümlenin içinde “sorgulamadan ve yargılamadan” diye ama belki de bu, doğru olan değildi. Belki de yapmalıydım. Sorgulamalıydım, altında neler olduğunu anlamak için her hareketi, her sözcüğü sorgulamalıydım. Ve belki de yargılamalıydım. Olduğu gibi kabul etmemeli, her şeyi didik didik ettikten sonra elimdekileri yüzlerine vurarak yargılamalıydım. Sanki benim ellerim ya da vicdanım çok temizmiş gibi. Bu yüzden yapamaz daha doğrusu yapmamalı insan. İlk taşı günahsız olan atsın! Ama en azından şunu asla yapmadım: ben kimseyi yapmadığı bir şey için asmadım! Boynumda ki ilmek izini yeni fark ediyorum, o da birileri gösterdiği için. Ben ki aynaya onlarca kere bakmama rağmen görmemişim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder