6 Şubat 2012 Pazartesi

PAZAR GECESİ SİNEMASI

Hayatta istikrar önemli birşeydir. Yani genelde... İş, güç, ilişki, evlilik vesaireden bahsediyorsak önemli ve gerekli birşeydir. Bundan beş ay önce sebebinden içtiğin adam için beş ay sonra hala içmek, aynı adam tarafından ikinci kere reddedilmek, istenmediğini bile bile denemekte ısrar etmek gibi örnekler gereksiz, manasız, adamın ağzını burnunu kıran birşeydir. Zaten salak olmak lazım. Bir hafta içinde vücudu bu hızla çökertmek, savaşmaya neden olacak kadar ağlama isteği duymak, iç sıkıntısından bir türlü kurtulamamak için salak olmak lazım. Çünkü resim o kadar açık ve berrak ki...
Bu hayatta bazı şeyler değiştirilemez ve bu yüzden o şeyleri sadece kabullenmek gerekir. (Bkz: maaşınız, ev kiranız, 25 yaşından sonra boyunuz, bir Fenerbahçeliyseniz Türkiye Kupası.) Önemli olan da bu kabullenme sürecini nasıl atlattığımızdır. Benim gibi üzerinden iki hafta geçmesine rağmen, Kadıköy'de bir fasıl masasında, gözündeki rimellere aldırmadan ağlayarak değil. Tamam, o mekana en son gidişinde onunla telefonda konuşmuş olman, o zamanlar hala konuşabiliyor olman aklına gelebilir ama bu sana bir Ceylan şarkısı çalarken, Ceylan'dan beter bir yüz ifadesiyle "Ah gönlüm, ondan sana hayır yok" kısmında hönkürme hakkını vermez. Etrafını bir düşün ama ya! Onlar da insan. Ya da ondan bir gece önce kendi evindeki bir dost masasında resmen kalp sıkışması yaşayarak da değil. Tamam, o sırada masadaki herşey; beyaz şarap, beyaz leblebi, muhabbet ve bir de "Nurettin Rençber mi, yok artık" nedeniyle tek eksik "o" gibi gelmiş olabilir. Ama değil. Eksik o değil de benim. Eksiğim gibi, eksik kalmışım gibi hissi var ya, benim tırnaklarımı çeken o işte. Yani çeker gibi olan. Kalbimi sıkıştıran da sensin kadın! Böyle türkü mü söylenir? http://www.youtube.com/watch?v=dFal-BUImzs
Şimdi demem o ki,yarın günlerden Pazartesi. Bir pazarın daha ertesi geldi. Anasını sattığımın pazarlarından zaten nefret ederim ama şu geceleri tam da bu saatlerde başlayıp ikiye doğru ancak biten "gözünü saate dikme" eylemimden daha çok nefret ediyorum. Hiç gelmeyecek birini, gelmeyeceğini bile bile bekleme huyumdan. Şiştim ben yahu! Çok mu dolma yedim acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder