9 Eylül 2011 Cuma

TOPLU HAREKET

Bir ofiste çalışmanın götürüleri olduğu kadar getirileri de vardır. Mesela bana hep ilginç gelen ofis arkadaşlıkları gibi. İlginçtir çünkü o beraber çalıştığınız insanlar; sizin özel hayatınızı herkesten ama herkesten, en yakın arkdaşınızdan, kocanızdan, ananızdan babanızdan iyi bilirler. Belki de sabahın köründen akşamın körüne kadar birbirinizi görmekten ve konuşmaktan olacak; herkes herkese her şeyini öylece anlatabilir. Herkes her konuda çekinmeden yorum yapabilir. Herkesin her konuda verecek bir tavsiyesi mutlaka vardır. Ki zaten ofis çalışanları uzmanlıklarına göre kısımlara ayrılır: elektronik bir şey alacaksan fikri sorulacak olanlar, en iyi ucuzluk mağazalarını bilenler, yemek yapma ve yeme uzmanları gibi.
Yemek yeme demişken, bir de toplu yemeğe gitme tantanası vardır ki of evlere şenlik. Hatay sofrası isteyenle ben kebap yemem diyeni ve alkolsüzse gelmem diyenle içki varsa hayatta olmaz diyeni ve  ben vejeteryanım diyenle döner mi yesek diyeni ortak bir yere götürebilmekten bahsediyoruz. Lütfen! Bu sene Ramazan da bir iftar kaosu yaşadık biz mesela ki ben o konuya daha sonra değineceğim. Ama hani böyle toplu işler yapmaya kalkarsanız şu şehir fırsatı denen zımbırtılar baya işe yarıyor söyleyeyim. Böylece ucuza kuponları alıp yemektir zarttır zurttur kapatabiliyorsunuz. Valla bu sayede bir adet tatil sahibi olmuş bir arkadaşım da var ve gayet memnundu halinden. Acayip komik rakamlara acayip fırsatlar çıkabiliyor, arada bakın derim. Hatta size şöyle iyisinden bir de link vereyim de iyilik yapayım: http://www.indirimlr.com/
İşte biz bu şekilde kazanılmış bir iftar yemeğinde, çayla kafa bulup eller havaya havası yartmıştık ki ben gittikten sonra olay halaya kadar varmış. Kaçırmışım. Tüh!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder