27 Ocak 2012 Cuma

TRİP

Ay nefret ettim ben iyi insan olmaktan! Ya ben iyi bir insan değilim ki! Ben normal bir insanım. Böyle baya, iki kolu, iki bacağı olan, bir burun (ha o bir buçuk da olabilir), bir ağız, iki göz sahibi bir insanım işte. Bu zamana kadar hata da yaptım, günaha da girdim, yalan da söyledim, bildiklerimi de sakladım; "iyi insan" yapar mı bunları, yapmaz. Ben yaptım. Bu nasıl bir yaftadır arkadaşım, kim yapıştırdıysa çıkarsın şunu üzerimden. Hani nefret edeceğim neredeyse insan olmaktan. Önüme bahane diye her sürüldüğünde daha çok nefret ediyoum zaten. Şener Şen’in filmi vardır ya Namuslu, aha o benim işte. Ya bi gidin Allasen!

Sevdiklerimi çok sevdiğim, sevdiğim için de elimi kolumu nereye koyacağımı bilemediğim, en ufak şeyde içim yandığı, titrediği ya da cız ettiği için mi yapıyorsunuz bunu bana? Onlarsız boğazımdan bir şey geçmediği, içime sinmediği için mi ha? Ben öyle herkesi paldır küldür seviveriyorum, aman sarılayım, hop öpeyim istiyorum sanki! Sanki benim elimde sizi sevmek ya da sevmemek. Buraya gelene kadar yaşadıklarımıza bir dönüp baksak; piiiii, kimler geldi kimler geçti değil mi Ajda abla. Tamam ulan! Bundan sonra yapmayayım, belki daha kıymetli olurum ha? Bende kaldırayım burnumu hatta burnumu yetmez totomu da kaldırayım öyle gezeyim. Her aradığınızda bana ulaşamayın, her sorduğunuza cevap vermeyim, yüzümü kırk yılda bir görün falan…
Ben nasıl mı dayanacağım; dayanırım. Dayanırım tabi ne var? Şimdi dayanmıyor muyum? Şimdi böyle, burnumun direğinin sızladığı zamanlar, insanlar, olaylar, yerler yok mu? Sanki şimdi salak bir şarkı çalınca ya da ne bileyim koridorda biri geçip benim burnuma o parfüm çalınınca (o çocuğu bir yakalayım valla yakasına yapışıp “sürme lan bunu bi daha!” diye bağıracağım ama yakalayamıyorum ki bir türlü) cızzzz sesi gelmiyor mu sanıyorsunuz? Geliyor. E ne yapayım, bununla da yaşanıyor. Herkes yaşadı, ben de yaşarım. Yaşıyorum. Başım yukarda meydan okuyorum hayata ve sana... Ohooo, Ajda abla bi çıkar mısın yazıdan! İki laf ettirmedin. Dur, yavaş, yırtılacak!
Ben de yırtıyorum, hadi! Bak valla bak. Bi keresinde üniveristedeydi galiba. Evet, evet, tepemi attırdılar, bütün gün ağzımı açmadım. Rekorumdur. Efsanedir. Yıllardır anlatılır. Yine yapacağım, olan o olacak. Benim suskunluğum, konuşkanlığımdan beterdir. O yüzden kolay kolay susmam... Off ben Taksim'e gidiyorum, hadi görüşürüz.



2 yorum:

  1. dikkat et yollarda sütkardeş uyma sen kımseye akıllı uslu kac kısı kaldık sunun surasında =)

    YanıtlaSil
  2. Aklimi da usumu da kaybedicem ( len aynı şey bunlar, neyse) az kaldı dostum.

    YanıtlaSil