"Dün sabaha karsı kendimle konuştum.
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
Yokuşun başında bir düşman vardı.
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum"
Özdemir Asaf
Sabah sabah bunu yazıp karşıma koyan arkadaşa selam olsun... Ne gerek vardı? Benim gibi şiirden hazzedemeyene bile ejder vuruşu yapan cinsten bu laflar. Kafayı duvara vurup patlatmak için birebir neden veren laflar...
Sükunet ve sakinlik yalan, istikrar desen hiç yok, dengeyi kaybedeli çok olmuş artık ondan da umut yok. Hala emin olduğum ya da olabildiğim şeyler var sadece elimde. Değişmeyen kurallar hatta kanunlar. Ama arada bir onları da sarsalayanlar çıkıyor ya işte o zaman elim ayağım kontrolü kaybediyor. O çok gelişmiş hatta gereğinden fazla gelişmiş otokontrol mekanizması bir titriyor, sonra bir sallanıyor sonunda dumanlar çıkarıp teklemeye başlıyor. Ama o kadar sağlam ki sağolsun, hiç bozulmuyor, hiç durmuyor. Tam beni rahat bıraktı, yolumu açtı, gidiyorum dediğimde; daha ikinci adımı atmışken haldır huldur çalışmaya başlayıveriyor. Sırf onun gürültüsünden bıkıp dönüyorum bende gerisin geriye olduğum yere. Önümde öylece uzanan, iki tarafı ağaçlarla çevrili yola rağmen.
En çok insanın kendisi dar eder hayatı kendisine, en çok kendisi kanırtır kendisini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder