13 Ağustos 2013 Salı

ŞORT MU O?


İzmir'den İstanbul'a ilk taşındığım zaman en çok gücüme giden şeylerden biri üzerime ne giydiğime dikkat etmek zorunda kalışım olmuştu.Yıllarca evden kapıyı çekip çıkarken ne üzerimdeki şortun boyunu ne de tişörtümün askısını dert etmiştim. Çünkü bana sokakta kimse gözünü dikip bakmazdı. Bunu daha önce de yazmıştım sanırım. Bundan tek dert yanan ben değilimdir sanıyordum, yani üzerimdekiler yüzünden yargılayıcı bakışlara mazur kalmaktan şikayeti olan tek ben değilimdir sanıyordum. Tek değilim evet ama yine de Meral Tamer'in Milliyet'teki yazısını okuyunca basbaya şaşırdım: http://ekonomi.milliyet.com.tr/bayram-namazina-hastaneye-cenaze/ekonomi/ydetay/1747667/default.htm

Alman Lisesi, ardından İstanbul Üniveristesi Mimarlık mezunu, belki benim yaşımdan uzun süredir gazeteci olan Meral Tamer gibi bir kadın bile bunu yazabiliyorsa, hem de ülkenin en çok okunan gazetelerinden birinde; sadece "yok artık!" diyebilirim. Ki dedim.

Öncelikle şunu belirteyim, kafalar nasıl çalışıyor bilmiyorum ama biz yıllardır şortu sadece güneşe tepki olarak giyiyoruz! Ülkemiz sınırlarında belli yörelerde ve mekanlarda şort giyme yasağı varsa da benim haberim yok. Üstelik bence bunun adap ve muaşeretle de ilgisi yok. Dizinize kadar etek giymekte, kıçınıza kadar şort giymekte benim gözümde aynı şey. Çünkü ben sizin aksinize insanların ahlaki değerlerini üzerindekilere göre yargılamıyorum.

Dünya üzerindeki en şekilci toplumlarından biri olduğumuz zaten su götürmez. Bugüne kadar erkeklerin yüzündeki sakal ve bıyığın şeklinden, kadınların üzerindeki eteğin boyuna kadar her türlü şekilde etiketlememiz mevcuttur. Biz "hoşgörü, anlayış ve mümkünse artık somut dertlerimizin çözümü" diye bağırdıkça "yok illa biz eskisi gibi olacaz, buralarda takılmaya devam edicez, el isterse uzaya gitsin bize ne" diye diretmek sizin kendi seçiminiz. Ama şahsen ben böyle konuları hiç umursamıyorum. 

Aklı başında herkesin nerede ne giyip giyemeyeceğini bilecek kadar yeteneği olduğuna da eminim. Koskoca insanlara ne giyeceklerini söylemek baya saçma...Mesela yazıda "korkulanın" aksine ben hiçbir cenazede şortlu bir kadın görmedim, korkmasınlar. Camide içki içeni de görmediğim gibi...

Bana göre bir şeylere tepki olsun diye çarşafa dolananın da şeffaf elbiselerle ortalıkta dolananın da bir farkı yok zaten ama "istediğin şeyi giyme özgürlüğü" nün üzerine gitmek? O apayrı bir şey. O zaman ikisi de haklı olur. Ayrıca illa bir şeylere tepki göstereceksek şöyle bir şey düşünebilirim: 

Son yıllarda ve hatta son aylarda, kadınların ne yiyip ne içeceğinden tutun da kaç çocuk doğuracağına, ne zaman doğuracağına, nerede ve nasıl doğuracağına, kiminle yatıp kalkacağına ya da kimseyle yatıp kalkamayacağına, hamile kalınca sokağa çıkıp çıkamayacağına, nerede denize gireceğine, kaç yaşında okula gideceğine, hangi okula gideceğine, hangi yurtta kalacağına, kiminle kalacağına kadar karışılan bir ortamda en azından üzerine ne giyeceğinden uzak dursak? Hayır, zaten o da listede ama en azından var olan süreçte buna çanak tutmasak. Hele de bir kadın olarak artık kösteklerden köstek beğenmekten vazgeçsek?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder