İçki bütün kötülüklerin anasıdır lafının altındaki en önemli
maddelerden biri de şudur; içki, bütün aptalca hamlelerin cesaret verenidir. (Ama benim favorim nerdeyse bir dövme, bir duvar yazısı kadar çarpıcı olan: "Sarhoşken söylenen her şey ayıkken düşünülmüştür" cümlesidir) İçki
içen adamın elinden telefonunu, araba anahtarını, cüzdanını alacaksın ki ömür
boyu sana müteşekkir olsun. En azından ertesi sabah…
Herkes gibi benim de zamanında sabah kalkıp “lan ben onu
gerçekten söyledim mi?” ya da “oha yapmamışımdır” demişliğim vardır, doğru. Baş
ağrısından ve mide bulantısından daha berbat bir histir bu çünkü ilaçla, limonlu
suyla, sodayla falan geçmez. Eczanelerde
bunun için bir ertesi gün hapı yoktur. Gerçi olsa fena olmazmış, şöyle en
hafıza sileninden ama yoktur. Kafanızda yarısından çoğu silik olan anlardan bir
kolaj yapınca ortaya çıkan resim benim diyen sürrealist ressamınkinden daha gerçek
üstüdür. Öyle ki Dali size bıyıklarını burar!
Akşamdan kalma olduğunuz o sabah uyanınca ilk iş siz ne yaparsınız
bilmiyorum ama ben geçmiş acı tecrübelerime dayanarak önce çantamı yoklarım: cüzdan
var mı, kimlik var mı, banka kartları yerinde mi? Zaten önce çanta var mı…
(Ayık kafayla, gündüz vakti çantasını yol kenarı bir kahvecide unutup üzerine 250
km yol gitmiş bir insanla muhatapsınız, lütfen) Eğer tüm bunlar yerindeyse
durumu yüzde doksan kurtarmışımdır. Yüzden on mu? Allaha emanet.
Kahvaltıya kalkacak ve hatta üzerine bir de kahvaltı edecek takatiniz
varsa ne mutlu, az zararla atlatılmış bir hafta sonu sizi bekliyor demektir. Yoksa
bütün bir hafta sonunu o mideyi ve o kafayı toparlamakla geçirirsiniz. (Buradan
ecza dünyasının altın buluşu alka seltzer hayranlarına selam olsun). Daha önce
yazdıklarımdan da bildiğiniz üzere üzerinize afiyet bende bir Yak bünyesi
olduğu için benim toparlanma sürecim baya hızlı oluyor. Baş ağrısı nadir, kusma
çok ender, mide biraz problemli, o kadar. Ama pişmanlıklar hepimizde eşit. Yak olup
olmamanızın bununla bir ilgisi yok. O kadar da öküz değiliz yani! (Sen uzun
boylu arkadaşım, sırıtma, evet sen sakallı olan) İşte bu yeterince duyarsız,
umarsız olmayışımız, davranışlarımızı determine edememiş olmamız, içsel
olgunluğu belirginleşmiş ve benliğiyle barışık hallerden yoksunluğumuz
nedeniyle (vay be!) ertesi sabah “ben ne yaptım” sabahı olabilir. Olmasın. Sabahlar
olmasın! Yani böyle olmasın…
İşte bunu bir daha dememek için kendimce yollar buldum; misal
telefonu gömmek gibi. Size en son telefonumu bar tuvaletine düşürdüğümü
söylersem sanırım gömmek eyleminde ciddi olduğumu anlarsınız. Diğer alternatif
ve daha az maliyetli olan yollar ise şunlar: aç karna içki içmemek, tekila
içmemek, ikiden fazla içki tipini karıştırmamak (bkz. Rakı+bira+votka), aynı
içki içinde yok efendim Mozambik votkası yok efendim Karayipler romu gibi
dünyalar varsa o içkiden sadece bir tane içmek, tekila içmemek, asla ama asla
bir daha viski içmemek, Long Island içeceksek öncesinde ve hatta sonrasında bir
şey içmemiş olmak, tekila içmemek, aslına bakarsan Long Island da içmemek, rakı
sofrasında yemeyi ihmal etmemek, tekila içmemek, bira içerken litreden galona
geçmemek, bulduğu her shota “a bu ne” edasıyla yaklaşmamak, tekila içmemek,
yeni içki görünce şekerlikte hepsinden farklı bayram şekeri bulmuş çocuk gibi
saldırmamak, aralarda kendine o günün tarihini sormak, alt dudağı ısırıp his
kaybı kontrolü yapmak ve son olarak tekila içmemek.
Şimdi gençler ve benim gibi hala kendini genç sananlar size
ödevim şudur: herkes kendi listesini hazırlasın ve bana göndersin. Mail adresi
blogda mevcut, bulamazsanız yorum kısmına yazın. Akşamdan kalma olmamak ya da
sonradan pişman olacağımız şeyler yapmamak için önlemleriniz nelerdir? Akabinde
herkesinkilerden bir derleme yapıp buradan yayınlayacağım, sonra da bunları
deneme-yanılma yöntemiyle test edeceğim. O test sonuçlarını da yazarız belki
takatimiz kalırsa. Hadi bakalım.
Not: Tüm bunlar bir
yana, o gecelerin hepsinden size kalan komik anılarınız, hatırlayınca hep
beraber güldükleriniz, sabahında bir an veya daha uzun içinizi burksa da sonunda
o da bir anı bazen de bir ders olup kalan durumlarınız size kardır, yanınızda
kalsın, aklınızda kalsın, onlarla eğlenmeye onları anmaya devam edin. Bu yazının
amacı onlardan geçmek değildir, olayın başka yanına bakıp eğlenmektir unutmayın.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil