Hayatımda nasıl çıktığımı hatırlamadığım iki kapı ve o iki
kapı arasında iki yıl artı dört sokak var…
Hata yapmakta değil sorun, hatalardan ders almamakta. Bunca yıldır
yazıyorum; okuyanlar ezberledi, ben kötü bir öğrenciyim. Yeni sezon başlamadan
önce eski bölümlerin bir özeti yayınlanır ya hani, ben de kafamda çevirdim eski
bölümleri; aboov! Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça! Yaş olmuş
otuz bilmem kaç, hala on beşinde ergenler gibi heyecanlı heyecanlı, n’oluyoruz?
Bir durulsak, bir sakin-serin olabilsek. Olabilsem.
Çabuk tüketme hastalığı var sanırım bende. Erken tüketmişlik
sendromu… Şöyle oluyor: Gördüm, fark
ettim, tanışalım. Tanıştık, görüşelim. Görüştük, konuşalım. Konuştuk, daha çok
konuşalım. Daha çok konuştuk, öpüşelim. Öpüştük, tamam işte ya!
Sıralama bu. Sıralamanın hızı bana bağlı olsa yokuş aşağı
son sürat. Karşı taraf biraz aklı selim bir adamsa insani sürelerde. Karşı tarafın
derdi hoppala son aşamaya geçmekse ikimizin ortasında bir yer. Hah işte bu
yüzden de ne gerek: sabır. Sabır derken; canının her istediğini canının her
istediğinde yapmamak.
Çok göresin mi var, görme. Ölmezsin. Bırak özlesin. Çok arayasın,
sesini duyasın mı var, arama. Sesler de kıymete binsin. Çok öpesin mi var,
öpme. Öpme de dudağın yaralanmasın.
Yahu bunca zaman bunları hep her aklına estiğinde yapmaya
çalıştın da ne oldu? Çalıştım da ne oldu daha doğrusu. Söyleyeyim;
kıymetsizleşti. Çünkü acıklı ama gerçek, el altında ve kolay ulaşılabilir
olduğunuz her an kıymetiniz azalıyor. Milattan önceden beri süregelen “kaçan
kovalanır” düsturundan mütevellit bütün
erkek ve kadınlar kıymetlerini arttırmak için ortalıklarda dolanmaktan kaçınmaktadırlar.
Telefonlara çıkmamakta, aramamakta, sormamakta, her gel dendiğinde gitmemekte,
gitse de erkenden dönmektedir.
Yaş olmuş otuz bilmem kaç, biz hala on beşinde ergenler
gibi, kelebek kelebek, kalp kalp, koş koş. Şimdi onlar bile bu kadar ağırdan
satarken kendini; karşımızdaki kefe artık biraz yükselse fena olmaz.
Yoksa daha çok kapı olur nasıl çıktığımı hatırlamadığım ya
da hatırlamak dahi istemediğim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder