Tarih, tekerrürden ibarettir. Yazmayacağım dedim ama dayanamadım (yine) yazıyorum.
Ben dibi görmeden, sıtkı sıyrılmayanlardanım. Ben içimde ne varsa dökünce millet beni anlar sanacak kadar geri zekâlı olanlardanım. Hala insanların kadir kıymet bildiklerini sanacak kadar saf kalanlardanım. (burada ki saf, temiz anlamında değil aptal anlamında kullanılmıştır. Sağolasın Ezikböcek). Ben kanırtmadan bırakmayanlardanım, adamın asabını bozarım. Aslında ben sadece çatlağım, su sızdırıyorum. O da duvarda ki deliklerden ama şimdi yeniden kapatıyorum. Hep ben yazıp ben oynuyorum ama karşı taraf rolünü ezberlemiş mi hiç bakmıyorum. Sonra bir de bakmışım sahne monolog olmuş. Kulaklarımı tıkadığım için mi karşı tarafı duymuyorum, duymadığım için mi ne dediler kaçırıyorum, ben aynı dilde konuşuyoruz sanıyordum ama galiba ben anadilimi bilmiyorum.
Şu saniye itibariyle mide bulantım, kas ağrılarım, eklem ağrılarım şak diye bitti. Sabahtan beri bir şey yemiyordum, on dakika içinde bir börek, bir dilim kek ve bir tabak tavuk salatası yedim. Sadece sol kolumda ki ağrı şiddetle devam ediyor. Bu, o eski ağrılardan. Elimi uyuşturanlardan ama bir ağrı kesiciye bakar. İlk saniyede bir alev topu geçti üzerimden, sonra acayip bir ferahlama. Bunu hatırlıyorum bir yerden. Neyse o da önemli değil. Kızgın değilim, kırgın değilim, nefret etmiyorum, ulan içimi çektiler sanki hortumla, hiç bi bok hissedemiyorum. Aha ben bunu da hatırlıyorum bir yerlerden.
Aslında ne kadar kolaymış değil mi dedim sonra kendi kendime. Ellerini o çamura gömüp saatlerce kazıdın, kazıdın sonunda da baktın ki hala çamur var. Dipsiz, bucaksız, derin bir çamur deryası. O eller, o tırnaklar, o paçalar, ayaklar hep bulaşmış. Boş ver, bir kova sıcak suya bakar.
Demem o ki, “nezaket” dediğin tek dişi kalmış canavar. Ben herkese son bir iyilik yaptım, görünebileceğim her yerden kayboldum. Ama iyiliğin büyüğünü kendime yaptım çünkü saçmalıyordum. Anladığımı sandığım ve sadece sandığım her şeyi kaldırıp çöpe attım. Üstünü mimlemeden içmişim iyi ki şarabın dibini ki zaten son kâse pudingi de çöpe dökmüştüm.
Son dakika golüyle maçı bitirdik. Artık önümüzde ki maçlara bakalım diyeceğim ama galiba ben sezonu kapattım.
Ben dibi görmeden, sıtkı sıyrılmayanlardanım. Ben içimde ne varsa dökünce millet beni anlar sanacak kadar geri zekâlı olanlardanım. Hala insanların kadir kıymet bildiklerini sanacak kadar saf kalanlardanım. (burada ki saf, temiz anlamında değil aptal anlamında kullanılmıştır. Sağolasın Ezikböcek). Ben kanırtmadan bırakmayanlardanım, adamın asabını bozarım. Aslında ben sadece çatlağım, su sızdırıyorum. O da duvarda ki deliklerden ama şimdi yeniden kapatıyorum. Hep ben yazıp ben oynuyorum ama karşı taraf rolünü ezberlemiş mi hiç bakmıyorum. Sonra bir de bakmışım sahne monolog olmuş. Kulaklarımı tıkadığım için mi karşı tarafı duymuyorum, duymadığım için mi ne dediler kaçırıyorum, ben aynı dilde konuşuyoruz sanıyordum ama galiba ben anadilimi bilmiyorum.
Şu saniye itibariyle mide bulantım, kas ağrılarım, eklem ağrılarım şak diye bitti. Sabahtan beri bir şey yemiyordum, on dakika içinde bir börek, bir dilim kek ve bir tabak tavuk salatası yedim. Sadece sol kolumda ki ağrı şiddetle devam ediyor. Bu, o eski ağrılardan. Elimi uyuşturanlardan ama bir ağrı kesiciye bakar. İlk saniyede bir alev topu geçti üzerimden, sonra acayip bir ferahlama. Bunu hatırlıyorum bir yerden. Neyse o da önemli değil. Kızgın değilim, kırgın değilim, nefret etmiyorum, ulan içimi çektiler sanki hortumla, hiç bi bok hissedemiyorum. Aha ben bunu da hatırlıyorum bir yerlerden.
Aslında ne kadar kolaymış değil mi dedim sonra kendi kendime. Ellerini o çamura gömüp saatlerce kazıdın, kazıdın sonunda da baktın ki hala çamur var. Dipsiz, bucaksız, derin bir çamur deryası. O eller, o tırnaklar, o paçalar, ayaklar hep bulaşmış. Boş ver, bir kova sıcak suya bakar.
Demem o ki, “nezaket” dediğin tek dişi kalmış canavar. Ben herkese son bir iyilik yaptım, görünebileceğim her yerden kayboldum. Ama iyiliğin büyüğünü kendime yaptım çünkü saçmalıyordum. Anladığımı sandığım ve sadece sandığım her şeyi kaldırıp çöpe attım. Üstünü mimlemeden içmişim iyi ki şarabın dibini ki zaten son kâse pudingi de çöpe dökmüştüm.
Son dakika golüyle maçı bitirdik. Artık önümüzde ki maçlara bakalım diyeceğim ama galiba ben sezonu kapattım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder