Şu 2012 de öleceğimizle ilgili zirilyon tane inanış, takvim, efsane, hikaye ıvır zıvır var ya; eğer gerçekleşirlerse, yandık. Daha doğrusu yandım. Onlarca yarım bırakılmış iş, hikaye, bir dünya tantana yüzünden bir türlü yapılamamış fikirler, gerçekleştirilememiş hayaller. Ya tamam uzatmayalım, sadece zamanında söylenememiş şeyler ve bir türlü okunamamış kitaplar bile yeter kıvranmamıza.
Ne olacak ki sanki? Biri parmağını şıklatıp "uyuyun" mu diyecek? Tamam ben kutsal kitaplarda ki tasvirler ve olacaklarla ilgili anlatılanlardan bahsetmiyorum. O tip bir kıyamet değil bu 2012 için yazılan senaryo. Sanki daha çok bir bilim-kurgu filmi senaryosu gibi. "Hepimiz yok olacağız" derken sanki onlar Mad Max ya da I'am Legend da ki sahneler gibi, herkes yok olacak ama biz, geriye kalan tek tük insanla devam edeceğiz diyor gibiler. Ama bu filmlerden biraz daha farklı olarak sıfırdan bir medeniyet kuracağız sanırım. Korkunç! Öyle bir durumda kalmak mı gitmek mi daha iyi bilemedim.
Şimdi gece gece bu nereden çıktı -ki gece gece çıkmalı, gündüz gündüz çıkarsa daha büyük bir sorun- derseniz televizyondan çıktı. Supernatural'in eski bir bölümü oynuyor tv de, kıyametin kopmasını bekledikleri bir kasabada geçen bir bölüm. Ne tuhaf ki içkiyi, kumarı ve zinayı yasakladılar az önce. Ölmeden hemen önce insanların en çok yapmak isteyecekleri şeyler gibi duruyor oysa. Ya zaten bak şimdi, diyecekler ki, "Arkadaşlar, kıyamet koptu kopacak. Hani bir zaman veremiyoruz ama eli kulağında." Biz de diyeceğiz ki "tamam o zaman bi saniye biz bi koşu eve kapanalım, su içip ekmek yiyerek bekleyelim" öyle mi? Hahay, hiç sanmam. Bence tam o anda herkes evinin kapısının kilitlerini açmalı. Bütün kapıları, pencereleri. İlk defa korkacak hiçbir şey olmayacak, düşünsenize. Yahu nasıl olsa öleceğiz. Birbirimizi öldürmemize bile gerek yok, nefis! Hiçbir şey yapmak zorunda değiliz, hiçbir şeyin peşinden koşmak zorunda değiliz, hiçbir şey de bizim peşimizden koşmayacak mesela. Kaç günse kaç gün. Rahatlığı düşünsenize? Ya sakın "hayır, acayip telaşa kapılacağız, birbirimizi ezerek günahlarımızı telafi edeceğiz, aman eksik ne varsa tamamlayacağız" falan demeyin, sanmam. Sadece sevdiğiniz kim varsa yanınızda olsun, yanında olun isteyebilir ve en fazla -bu yüzden- insanları paylaşamayabilirsiniz o kadar. Bir de paso yemek yeriz sanırım. Yani bütün o diyetler, rejimler yüzünden sakındığımız ne varsa. Ya sadece zayıflmaka için değil de hani şeker, kalp, tansiyon felan için de yemiyoruz ya bir dünya şeyi; oh onları da götürürüz, yarasın. Böylece kıyamet kopmadan hemen önce şeker koması yahut mide spazmından ölebiliriz zaten. Ayrıca bir dolu insanın da burada konuşmak istemediğim başka komalardan öleceğine eminim. Aman, yazık ya, onlarda öyle gidiversin, arpacılar n'olcak.
Ne olacak ki sanki? Biri parmağını şıklatıp "uyuyun" mu diyecek? Tamam ben kutsal kitaplarda ki tasvirler ve olacaklarla ilgili anlatılanlardan bahsetmiyorum. O tip bir kıyamet değil bu 2012 için yazılan senaryo. Sanki daha çok bir bilim-kurgu filmi senaryosu gibi. "Hepimiz yok olacağız" derken sanki onlar Mad Max ya da I'am Legend da ki sahneler gibi, herkes yok olacak ama biz, geriye kalan tek tük insanla devam edeceğiz diyor gibiler. Ama bu filmlerden biraz daha farklı olarak sıfırdan bir medeniyet kuracağız sanırım. Korkunç! Öyle bir durumda kalmak mı gitmek mi daha iyi bilemedim.
Şimdi gece gece bu nereden çıktı -ki gece gece çıkmalı, gündüz gündüz çıkarsa daha büyük bir sorun- derseniz televizyondan çıktı. Supernatural'in eski bir bölümü oynuyor tv de, kıyametin kopmasını bekledikleri bir kasabada geçen bir bölüm. Ne tuhaf ki içkiyi, kumarı ve zinayı yasakladılar az önce. Ölmeden hemen önce insanların en çok yapmak isteyecekleri şeyler gibi duruyor oysa. Ya zaten bak şimdi, diyecekler ki, "Arkadaşlar, kıyamet koptu kopacak. Hani bir zaman veremiyoruz ama eli kulağında." Biz de diyeceğiz ki "tamam o zaman bi saniye biz bi koşu eve kapanalım, su içip ekmek yiyerek bekleyelim" öyle mi? Hahay, hiç sanmam. Bence tam o anda herkes evinin kapısının kilitlerini açmalı. Bütün kapıları, pencereleri. İlk defa korkacak hiçbir şey olmayacak, düşünsenize. Yahu nasıl olsa öleceğiz. Birbirimizi öldürmemize bile gerek yok, nefis! Hiçbir şey yapmak zorunda değiliz, hiçbir şeyin peşinden koşmak zorunda değiliz, hiçbir şey de bizim peşimizden koşmayacak mesela. Kaç günse kaç gün. Rahatlığı düşünsenize? Ya sakın "hayır, acayip telaşa kapılacağız, birbirimizi ezerek günahlarımızı telafi edeceğiz, aman eksik ne varsa tamamlayacağız" falan demeyin, sanmam. Sadece sevdiğiniz kim varsa yanınızda olsun, yanında olun isteyebilir ve en fazla -bu yüzden- insanları paylaşamayabilirsiniz o kadar. Bir de paso yemek yeriz sanırım. Yani bütün o diyetler, rejimler yüzünden sakındığımız ne varsa. Ya sadece zayıflmaka için değil de hani şeker, kalp, tansiyon felan için de yemiyoruz ya bir dünya şeyi; oh onları da götürürüz, yarasın. Böylece kıyamet kopmadan hemen önce şeker koması yahut mide spazmından ölebiliriz zaten. Ayrıca bir dolu insanın da burada konuşmak istemediğim başka komalardan öleceğine eminim. Aman, yazık ya, onlarda öyle gidiversin, arpacılar n'olcak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder