7 Eylül 2011 Çarşamba

YEŞİL ÇİMENLER ÜZERİNDE Kİ BEYAZ ZARF

Hep dürter bir şey, ondandır rahat durmayışımız. Şimdi ben dün gece ne arıyordum orada bir söyle bakayım bana? Belamı! Hah, aferin. En azından bir noktada hem fikiriz. Net olarak belamı arıyordum. Çünkü ben en basitini bile alıp belaya çevirebilirim. Kazana atmışım ya da kazana düşmüşde olabilirim. Liste yapayım dedim. Oha, baya baya liste olabilecek kadar var! Hay ben o kazanın taa... Neyse ki bu sefer "bela" nın işi vardı, bana uymadı. Ben de uslu uslu oturdum yerime. Kös kös mü desek yoksa?
Ama dur, bitmedi. Dün gece benim elimde beyaz bir zarf vardı, ben onu bir apartmanın girişinde bir yere bıraktım. Sahibine ulaşır, ulaşmaz; Allah kerim. Da koyduğum yer icabı  komik duruyordu. Sonra bir de dışarı çıkınca baktım, ulan zaten komik! Olay komik tamam da, olaydan ziyade ben komiğim. Valla aslında mesleği direkt değiştirip kabare, skeç, parodi işine girebilirim. Yoksa ben kendi kendime gülerek daha ne kadar daha devam edeceğim. Yazık, boşa gidiyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder