Aşk, at gözlüğü takmaktır.
“Aslında birbirimize
hiç uygun değildik. En başından beri biliyordum bunu. O kadar ki, biz daha
birlikte değilken bile bunun konusu ne zaman açılsa ‘en fazla üç gün dayanırız
birbirimize biz’ derdim. Dünya görüşümüz, yemek zevkimiz, dinlediğimiz müzikler…
En basiti ben korku filmlerinden nefret ederim, mümkün değil izleyemem. O ise 1931
yapımı Dracula’dan itibaren var olan bütün korku filmlerini izlemiş olsa gerek!
En sevdiği film Pretty Woman olan bir kadınla; en sevdiği film Hayvan Mezarlığı
olan bir adam zaten ne kadar uzun süre birlikte olabilirdi ki…”
“Acı yemezmiş, et yemezmiş, tavuk dersen belki o da pişirilişine
bağlı, her balığı sevmezmiş, zaten tanıdım tanıyalı diyette anasını satayım! Ne
bitmez diyetmiş. Ben ne yapayım, etçilim arkadaşım. Utanmasam çorbaya bil et
doğrayacağım. Başka türlü doyduğumu hissetmiyorum ki… Ne zaman yemeğe çıksak
dert olurdu bize. Nereye gidelim, ne yiyelim. Daha yediğimiz yemekte bile
anlaşamazken fazlasını beklemek zaten gereksizdi.”
Ah be annem be, o adam da o kadın da hep aynı değil miydi? Saçları
rüzgarda savrulan ve kara kaşlarının altındaki anlam yüklü ela gözleri ile
tavuklu cesar salatası yiyen o değil miydi? Geniş omuzları ile sinemada seni
sararak beraber Leatherface’in gençleri testere ile doğramasını seyretmemiş
miydiniz? E ne değişti? Cevap veriyorum, hiçbir şey. Maymun gözünü açtı, perde
indi, takke düştü kel göründü. Aşk bitti aşk! Batmazlar batar, bitmezler biter
oldu. Badem gözlü adam şehla görünür; dalgalı saçlar acaba yanlardan açılır mı
oldu.
Daha bir fevri daha bir agresif oldu. Her şeyden şikayet
eden, hiçbir şeyi beğenmeyen, müşkülpesent, memnuniyetsiz biri oldu. Sabırsız
ve dikkatsiz oldu. Haber vermeyi hesap vermek gibi gösterip, didişmeye bahane
arar oldu. Giderek daha nazlı, daha kaprisli oldu. İlgi üzerinden biraz çekilince
hemen dikenlenir oldu. Üç gün aramasan, bıraksan o da hiç aramaz oldu. Neydi ne
oldu? Şahtı şahbaz oldu.
Yok, aslında her ne ise o, o şekilde kaldı ama bakış açısı
bozuldu. Ayarlar değişti. Aslında fabrika ayarlarınıza geri döndünüz. Korkmaya lüzum
yok çünkü bir sonraki bundan iyi ya da kötü olmayacak. Ne de olsa onu da olduğu
gibi değil, gördüğünüz gibi yargılayacaksınız. En başta bulutların üzerinde en
sonda ise yerin dibinde. Ve o arada ise, at gözlüğünün gösterdiği alan kadar
herkesin oyun alanı…
Çok doğru.. Her şey bakış açımızın değişmesi , aşık olmamız da , bitmesi de...
YanıtlaSil